1990’ların başında Arjantin’de Martín adında bir çocuk büyüyordu. Futbola takıntılıydı ve her hafta sonunu arkadaşlarıyla sokakta oynayarak geçiriyordu. En sevdiği takım River Plate’ti ve bir gün onlar için oynamayı hayal ediyordu.
Martin sadece futbol oynamayı değil, formaları da çok seviyor. En sevdiği oyuncuların formalarını topluyor ve okula giderken genellikle bir tanesini giyiyor. Ailesi eskiden onunla dalga geçer, forma askısına benzediğini söylerdi.
1998 yılında, Martin 14 yaşındayken, babası Almanya’ya taşındı. Martin arkadaşlarından ve ülkesinden ayrılacağı için üzgündü ama yeni bir kültür tanıma fırsatı onu heyecanlandırıyordu.
Martin Almanya’da futbol oynamaya devam etti ve kısa süre sonra yerel takıma katıldı. Kısa sürede takımın yıldızı oldu ve bazı gözlemcilerin dikkatini çekti. Ancak Martin hiçbir zaman profesyonel bir futbolcu olamayacağını biliyordu.
2002 yılında, 18 yaşındayken, kendi futbol forması şirketini kurmaya karar verdi. Şirkete “Futbol Formaları” adını verdi.
Martin şirketini sıfırdan kurdu. Ailesinden borç para aldı ve bir online mağaza açtı. En sevdiği River Plate forması da dahil olmak üzere dünyanın her yerinden forma satmaya başladı.
İlk başlarda Martin’in işleri zordu. Çok fazla müşterisi yoktu ve büyük şirketlerle rekabet etmek zordu. Ancak Martin pes etmedi. İşini tanıtmak ve mükemmel müşteri hizmeti sunmak için çok çalıştı.
Yavaş yavaş Martin’in işi yükselmeye başladı. Dünyanın her yerinden müşteri çekmeye başladı. Bize en küçük bir fikrin bile başarılı bir işe dönüşebileceğini gösterdi.